Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi Stratcom Summit 23 gerçekleşti
Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi Stratcom Summit 23 gerçekleşti
İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi'nde açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Türkiye’nin uğraştığı iletişim modeline değindi. Altun, “İnsan odaklı bir iletişim ortamı tesis etme, şeffaflığı merkezine alan bir stratejik iletişim vizyonunu kurumsallaştırmaya çalıştırıyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca, İstanbul'da "Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi Stratcom Summit’23 düzenlendi. Zirve, Dışişleri Bakanı Fidan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Devlet Bakanı Walid Ammar Ellafi, Lübnan Enformasyon Bakanı Zaid Makary, Cumhurbaşkanı Dış Politika Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç ve Kaliforniya Devlet Üniversitesinden Emeritus Prof. Dr. Nancy Snow, Birleşmiş Milletler Küresel İletişim Başkanı Melissa FLEMING, CEO, Ulusal Pakistan Savunma Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Maria Saifuddin EFFENDİ, Kırgızistan Türkiye Bolu Fahri konsolosu Atillahan Kurt TÜRKSOY genel sekreteri Sultan Raev ve birçok ülkeden katılımcı zirveye katılım sağladı.
Bu yıl 3'üncüsü düzenlenen zirve, iletişim alanında dünyanın önde gelen liderleri, uzmanları ve profesyonelleri bir araya getirdi.
2 gün süren program, ‘Hibrit Tehditlerle Küresel Mücadele: İstikrar, Güvenlik, Dayanışma’ temasıyla hazırlandı.
Öte yandan 30’a yakın ülkeden kamu, özel sektör, medya ve akademi alanından uzman konuşmacılar da katıldı.
"Birçok basın yayın kuruluşu Gazze’deki savaş suçlarını görmezden geldi"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da zirveye video mesaj gönderdi. Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
Savaş, çatışma, saldırı ve savunmaların yalnızca cephede olmadığını hep birlikte gördük, görüyoruz. Deformasyonun demokrasiyi yozlaştıran bireysel hak ve özgürlükleri hedef alan yıkıcı etkilerine karşı topyekün mücadele etmemiz gerekiyor. İletişim Başkanlığımızın ev sahipliğinde 3.’sü düzenlenen Stratejik İletişim Zirvesi'ni bu yönüyle çok önemli buluyorum. Hibrit tehditlerle küresel mücadele, istikrar, güvenlik, dayanışma teması altına yapılan tartışmaların verimli geçmesini diliyorum.
Bakan Fidan ve Fahrettin Altun açılış konuşmasında ‘Türkiye İletişim Modeli' vurgusu”
Fahrettin Altun, programdaki konuşmasında Türkiye iletişim modeline değinerek şu ifadeleri kullandı:
Dezenformasyonla mücadele, kriz iletişimi, halkla ilişkiler, kamu diplomasisi, sivil hazırlık, farkındalık ve aynı zamanda bunlarla beraber ortak koordinasyonun güçlendirilmesi alanlarında küresel iş birliklerine, tecrübe paylaşımlarına ihtiyacımız var. Hiç kuşkusuz bu süreçte en temel değerimiz insan odaklılık olmalıdır. Biz Türkiye olarak geliştirdiğimiz, 'Türkiye İletişim Modeli' ile insan odaklı bir iletişim ortamı tesis etme, hakikati, şeffaflığı, hesap verilebilirliği merkezine alan bir stratejik iletişim vizyonunu kurumsallaştırmaya çalıştırıyoruz.
Altun'un açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
Bildiğimiz dünyanın sonuna geldik. Evet, Immanuel Wallerstein böyle diyordu, ve yine diyordu ki Wallerstein, 'Ben karanlık bir ormanın ortasında olduğumuza ve ne yöne gitmemiz gerektiği konusunda yeterli netliğe sahip olmadığımıza inanıyorum. Modern dünya sistemi, tarihsel bir sistem olarak ölümcül bir krize girmiştir ve varlığını elli yıl daha sürdürmesi pek muhtemel değildir. Komünizmin, 1989'daki çöküşünün liberalizmin zaferine işaret ettiği düşünülse de ben bunun dünya sisteminin tamamlayıcı jeo-kültürü olan liberalizmin nihai çöküşüne işaret ettiğini düşünüyorum.' Wallerstein'in bu sert öngörüsü ne denli gerçektir, bunu zaman gösterecek, ancak özellikle son 20 yıldır İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşturulan sistemin kurucu aktörleri, kurumları, mekanizmaları ve normlarıyla büyük bir türbülans içerisinde olduğu apaçık bir gerçek.
"Küresel mücadele mekanizması üretebilmiş değiliz"
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, devletler ile hükümetlerin pandeminin derinleştirdiği küresel enflasyona çözüm üretmeye çalışırken, hep birlikte küresel ekonomik iş birliği kanallarının ne kadar zayıf ve etkisiz kaldığını müşahede ettiklerini belirterek, "Yine müşahede ettik ki iklim değişikliği ve küresel ısınmayla birlikte gezegenimizdeki insan yaşamını tehdit eder boyutlara ulaşan doğal afetlere karşı etkin bir küresel mücadele mekanizması üretebilmiş değiliz. Hem de bilim insanlarının uzun yıllardır yaptıkları uyarılara rağmen bunu başaramadık. Uluslararası sistem sadece yeni ortaya çıkan küresel krizler karşısında aciz kalmadı. Aynı zamanda geleneksel anlamda varlığını sürdürdüğü istikrarsızlaştırıcı çatışmalar karşısında da yetersiz kaldı." değerlendirmesinde bulundu.
"Uluslararası sistem aciz kaldı"
Son 10-15 yılda, bunu ilk olarak Suriye krizinde gördüklerini ifade eden Altun, "Bu krizde uluslararası aktörlerin, uluslararası örgütlerin iç savaş ve insani trajediler karşısında nasıl çaresiz kaldığına tanıklık ettik. Bundan 21 ay önce başlayan Rusya-Ukrayna savaşı ise uluslararası sistemin artık devletler arası çatışmalar karşısında ne denli aciz kaldığını gözler önüne seren bir gerçeklik oldu." diye konuştu.
"Karşımızda bir paradoks, bir çelişki var"
Altun, 47 gündür Gazze'de yaşananların, İsrail'in Gazze şeridine yönelik vicdandan ve izandan yoksun saldırılarının uluslararası sistemin krizini tescilleyen çok acı bir tabloyu karşılarına koyduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Daha önce elitler düzeyinde tartışılan uluslararası sistem krizi, artık dünya halklarının tecrübe ettiği, bütün boyutlarıyla takip ettiği bir meşakkate dönüştü. Çok açık ve net bir şekilde ifade etmemiz lazım, karşımızda bir paradoks, bir çelişki var. Bir yandan gerçek dünya hızla küreselleşirken, öte yandan küresel yönetişim bağlamında inşa edilen mekanizmalar günden güne işlevsiz hale geliyor. Toplumlar arası ilişkilerde karşılıklı bağımlılıklar derinleşirken krizler, tehditler ve sorunlar da küreselleşiyor. Tam da bu ortamda, konvansiyonel çatışmalara ve küresel krizlere yeni bir meydan okuma eklendi."
"Esnek ve çok yönlü mücadele stratejileri üretmek mecburiyetindeyiz"
Siyasal karar alma mekanizmalarını, güvenlik mimarisini, toplumsal birliği, kültürel varoluşu ve iletişim süreçlerini kötü niyetli şekilde manipüle etmeyi hedefleyen strateji ve taktiklerden bahsettiklerini kaydeden Altun, "Geleneksel ve kurumsal araçların, kavramların ve yöntemlerin karşı koyamadığı bir tehdit bu. 'Hibrit tehdit'lere karşı koyabilmek için her şeyden önce ulusal güvenlik ve savunma mekanizmalarını reforme etmek, esnek ve çok yönlü mücadele stratejileri üretmek mecburiyetindeyiz. Artık, modern dönemin klasik iktidar tasavvuru günümüzün iktidar mücadelelerini izah etmeye yetmemekte, yetememektedir." ifadelerini kullandı.
"İsrail, Gazze Şeridi’nde 64 medya mensubunu katletti"
Gazze'deki yaşananlara değinen Altun, şöyle konuştu:
İsrail ordusu, kolonyal anlatılarını pekiştirmek adına Batı’daki medya şirketlerine haberlerinde kullanmak üzere kavram setleri, sözlükler göndermekte, sözüm ona doğru yanlış cetvelleri dayatmaktadır. Öte yandan da zalimce Gazze’de gazeteci katletmektedir İsrail... İsrail, 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’nde 64 medya mensubunu katletti. İsrail bu süreçte faşist bir propaganda yöntemi uygulayarak gazeteciler, sağlık çalışanları, kadınlar ve çocukların yanında esasında hakikati de katlediyor.
"Dünyanın en büyük beşinci diplomatik ağına sahibiz"
Bakan Fidan ise konuşmasında, uluslararası sistemin ve jeopolitik denklemin dönüşüm geçirdiğini, stratejik rekabetin Soğuk Savaş'ın bitişinden bu yana en yüksek seviyesine ulaştığını söyledi.
Fidan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
Dışişleri Bakanlığımız da Türkiye'nin milli güvenlik sisteminin bir parçası olarak bu çabalara güçlü bir şekilde iştirak etmektedir. Bakanlığımdaki yeniden yapılanma çalışmaları kapsamında dijital çağın sunduğu imkanlardan yararlanarak stratejik iletişime özel bir ağırlık vermekteyiz. 260 misyonla dünyanın en büyük beşinci diplomatik ağına sahip bir teşkilat olarak kendimizi ve altyapımızı zamanın ihtiyaçlarına göre yenileyecek kapasiteye fazlasıyla sahip durumdayız.